Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türkiye topyekün işgal altındadır

Resim
Ben sizden iban istemiyorum, korkmayın !   Hepinizin de bildiğin üzere çok kısa bir zaman önce Türkiye'nin dört bir yanında başlayan orman yangınları başladı bu da bize gösterdi ki Türkiye artık yönetilemiyor, üstüne üstlük halkla alenen dalga geçiliyor. Bakkal Mustafa amca bile hükümetteki herhangi bir makamdan daha iyi çıkartabilir.  Hepiniz sosyal medyada ve internetteki haberleri okuyorsunuz, olanlar karşısında akıl sağlığımı kaybetmek üzereyim . Türkiye'nin 9 yangın söndürme uçağı hala hangarlarda bakımsız bir şekilde yatıyor. Teknofest’de ve 2018 de ve 2016 İsrail yardımı sırasında sapa sağlam olan ve vızır vızır uçan uçaklar şimdi kuzu kuzu  yatıyor akıl alır gibi değil. Bundan daha akıl almaz olan şey ülkenin cumhurbaşkanının, orman bakanını pişkin pişkin, utanmadan Türkiye'nin yangın söndürme gidecek herhangi bir uçağı yoktur demeleri, uçaklara kuşlar yuva yapmış demeleri. Yani hangi sözle bu trajikomik tabloyu ifade edebilirim. Türk Hava Kurumu’nun ka

Benim gibi yaşamayan ölsün !!

Resim
   Öncelikle merhaba bugün sizlerle Türkiye'nin uluslararası arenada hak, özgürlük, basın özgürlüğü ve farklı yaşam tarzları çerçevesinde nasıl bir izlenim verdiğini tartışıp, genel bir değerlendirme yapacağız. Özellikle 26 Haziran'da gerçekleşen LGBTİ+ insanların gördüğü muamele de yazımızda bir yer bulacak. Tüm bunlar için biraz dış basın okuması yaptım. Aslına bakarsanız nelerin olduğunu tek tek yazmayacağım gündemi takip ettiğinizi var sayıyorum ama yinede kaçıranlar için anahtar sözcükler ve kabataslak örnekler verebilirim, konuyla ilgili gördüğüm tüm haberleri kaynaça kısmında paylaşacağım. Dünkü olay özelinde başlayacak olursak, yapılan daha doğrusu yapılmak istenen onur yürüyüşü engellendi. İnsanlar yaka paça göz altına alındı, bunların yanında Bülent Kılıç isimli Afp gazetecisi yere yatırılarak sert muamele gördü. Yani aslında gazetecilere, yürüyüşü yapmak isteyen insanlara ve olaya tepki gösteren, göstermeyen vatandaşlara iğrenç üsluplar ve şiddet kullanıl

Ötenaziye bakış

Resim
  Ötenazi, Yunanca güzel ölüm anlamını taşıyan bir kelime olup insanların dayanamayacak kadar acı çektikleri durumda yasal ve kontrollü olarak acısız bir şekilde hayatlarını sonlandırma olayıdır.    Ötenazi için dinlerin ne söylediğini tartışmayacağım çünkü bütün semavi dinler veya geri kalan birçok inanış ötenaziye pek sıcak bakmamakta hatta yasaklamakta. Biz biraz daha duruma felsefi yaklaşmayı deneyebiliriz. Aktif ve pasif ötenazi şeklinde kabaca ayrılabilir, anlaşılacağı üzere aktif şeklinde yüksek dozda bir ilaçla hasta yaşama veda ediyor, pasif şeklinde ise aslında hastanın ölmesi bekleniyor. Şimdi ötenazi hangi ülkelerde yasal olarak uygulandığına bir bakalım. Bu uygulama Türkiye'de yasal değil hatta bu eylem kasten adam öldürme suçuna girmekte. 2001'de Hollanda 2002'de Belçika 2009'da Lüksemburg'da bunun yanında Kanada ve ABD'nin belli eyaletlerinde ötenazi uygulaması yürürlükte. Avustralya ve Yeni Zelanda ötenazinin yasal olduğu diğer ülkeler. 2021 ver

Demokrasi, ne ulan bu

Resim
Demokrasi ve Eşitlik Üzerine "Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi. " bu verdiğim şey anlayacağınız üzere demokrasinin tanımı. Hemen ardından teorik ve pratik kavramları ile devam etmek istiyorum. Teorik kağıt üstünde olması gereken (ideal), pratik ise teorinin uygulamaya geçmesini kast eder. Türkiye teoride ileri demokratik hatta tam laik bir ülkedir. Her şey çok güzel dimi. Ama yazmak veya söylemek çok basittir. Kore Demokratik Halk Cumhuriyetinde ‘de aslında adı geçen unsurlardan eser yok. Keza Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Çin Halkk Cumhuriyeti gibi ülkelerde de durum aynı. Hemen hemen çoğu ülkenin içinde demokratik olduğu ve cumhuriyet olduğu yazar. İnanmak biraz güç. Çünkü bir çoğunda insan hakları askıda kalmıştır. Pratik denilen olgu işte burada devreye giriyor. Bir ülkenin anayasası

Alo İstanbul sözleşmesi mi ?

Resim
Sanırım Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni başkanı Joe Biden bizi bir süre daha aramayacak.   Türkiye'nin gündemini takip edebilmek çok zor çünkü daha "Avrupa birliği ile yürümek istiyoruz, hedefimiz orası", "ABD ile stratejik ortaklık en büyük hedefimiz" gibi açıklamalar çok yakın bir zamanda yapıldı. Hukuk reformları, ekonomi reformları, kabinedeki birçok değişiklik, dış politikada ABD eksenli siyaset çabaları tüm bunlar bu sabah siyah bir çöp poşetine konulup boş tarlaya fırlatıldı. Bu paketleri açıklamak, Avrupa ile ilişkilerin sözde düzeltilmeye çalışılması vs. tüm bunların  oyalama olduğunu düşünüyorum. Elle tutulur olmayan sadece söylemsel açıklamalar bunu gösteriyor en azından ben öyle anlıyorum. Çünkü belli ki bu ikili iktidar ne Amerika ile ilişkilerini düzeltmek istiyor ne de Avrupa'nın gelişmişliğine uzanmak istiyor. En büyük hedefleri iktidarı muhafaza edebilme ve ideolojik hayallerini yürürlüğe sokma. Hepimiz bu hayallerin

Kemalizm ve kutuplaşma

Resim
     Türkiye’de kutuplaşma veya kamplaşma her zaman kötü ortam yaratmıştır ve yaratmaya devam da edecektir. İdeolojik  kamplaşma  siyasal partilerin özellikle iktidar partisinin  işine yarar  zira böyle bir ülke yönetimi daha kolaydır. Halk kitleler halinde belirgindir. Kim neci kim nerede kim kimin tarafında bellidir. Böyle bir ortam korkunç tehlikelidir, halk kendi arasında birbirini suçlar ve muhalefet partilerini ağır iftiralar altında bırakarak nefret ortamı yaratırlar. Zira dış dinamikler de böyle ortamlara bayılırlar, siyaset bilimi bunu böyle açıklar. Bu sebeplerden toplumun radikal bir ideolojiye sahip olması tehlikeli olabilmektedir. Birileri bu kamplaşma ortamını manipüle eder kendi çıkarlarına kullanırlar. Düşündüğü fikrin nereye varacağını bilmeyen ve kendi gibi olmayan herkesin düşman olduğunu savunan toplum bölünmeye başlayacaktır.  Türkiye devleti tüm değer ve bütünleriyle Kemalizm fikri üzerine kurulmuştur .  Nedir bu Kemalizm; aslına bakarsanı

Neden terörist olmak zorundayız

Resim
 Bu ülkede iktidara destek vermeyen, iktidarın savunduğu veya birilerinin sahip olduğu değerlere sahip olmayan herkes terörist, kukla, vatan haini, dış mihrak, vandal gibi nitelendirmeler almak zorunda. Hiç kimse bir diğer grubu, toplumu veya bireyleri dilediği gibi yaftalayamaz. Hiç kimse buna cüret edemez. Birileri bir şeyler söyledi diye tüm bu iğrenç iftiralar doğru olmak zorunda değil. Toplumda yaratılmak istenen kemik kitle ve bunun üzerinden inşa edilmek istenen siyasal iktidar arzusu tüm bunların sebebidir. Tüm bu propaganda ve manipülasyonların sebebin çok belli, çok netken nasıl olur da hâlâ değerlerinizi veya değerlerimizi ağızlara sakız yapmak isteyen siyasetçilerin arkasından gidebilir, onların yaratmak istedikleri dünyanın inşasına yardım ve yataklık edebilirsiniz. Evet tekrar ediyorum manevî değerler  bu ülkede birtakım kimseler ağzında sakız olmuş ve siz bundan hoşnut oluyorsunuz. Onları kullanıyor asla temsil etmiyorlar. Hiç bir iktidar sahibi benim ideolo