Vergi bakın burası çokomelli

“Kamu hizmetinin en önemli kaynağı, devletin en büyük gücü vergidir. Büyük ve Güçlü Türkiye idealimiz için atılan her adımın arkasındaki bu güç, her zaman olduğu gibi geleceğimizin de teminatıdır. Vergi güçtür.”

   Berat Albayrak, çok yakın bir zaman önce bunları paylaşmış. Elbette söyledikleri doğru, dünyanın her yerinde vergiler devletin en büyük en sağlam gelir kaynağını oluşturur bu inkâr edilemez.
  Kamusal harcamalar arttıkça vergiler de artar, vergiler arttıkça toplumun huzuru azalır kimse cebinden her yıl daha fazla para çıkmasını istemez. Bu yüzden harcamalar ne kadar doğru ve yerinde yapılırsa vergi oranları da o kadar az olur kamu maliyesinin amacı minimum vergi ile maksimum fayda sağlamaktır lakin Türkiye'de bunu görebilmiş değiliz ayrıca vergiler konusunda şeffaf olunmak zorundadır.
 Yaşasın vergiler, demek ekonomik kriz içerisindeyken bir bakanın ağzından bu lafları duymak çok aşağılayıcıdır. Kimse bunu inkâr edemez. Harcamalar olmamalı mı, elbette olmalı ama yerinde almadı milli olmalı yap-işlet-devret gibi 20 yıl sonrasını garanti altına alıp bir kesimin cebini dolduran projeler yine bizim cebimizden çıkıyor (geçiş garantileri). Bir köprü daha yapalım, bir havalimanı daha yapalım, daha büyük havalimanı yapalım daha büyük şundan yapalım daha büyük bundan yapalım bu para mı basıyoruz.

 Bu şekilde kamu maliyesi güdülemez. Bu şekilde bir anlayış ile ilerlenirse sonuç Türkiye şu an ki konumuna gelir. Türkiye şu anda nasıl bir ekonomik sıkıntıda ise işte bu hale böyle gelmiştir. Türkiye'nin zaten bana kalırsa hiçbir zaman tam ve sağlam bir ekonomik temeli olmamıştır. Şu an da ise ekonomik fırsat temeli oluşmuş lakin fırsat kullanılamamıştır. Ekonomi kumdan kale üzerindedir. Vergiler gereksiz yere harcadığı için her seferinde daha fazla vergi toplayarak açığı kapatmak yani yama yönetimi ile ilerlemek bizi sürekli geriye götürmektedir. Türkiye'nin kamu bütçesi yani kamu hizmeti için, toplum ihtiyaçları için toplanan vergi ve diğer kaynaklardan oluşan bütçedir. Ve bu bütçenin 2019 yılı verilerine göre %86’lık kısmı toplumdan alınan vergiler ile oluşmaktadır. Verilen verginin tek bir kurşunun dâhi hesabı sorulmalıdır. Gelişmiş ülkelerde bu işler böyle yürümektedir. Bu vergi oranı çok yüksektir. En düşük yüzdelik %70’lerde. Yani kamu bütçesi ancak bu oranda vergilerle oluşturulmaktadır. Eğer vergiler bu kadar fazla toplanıyorsa ortada bazı hizmetler olmalıdır. Toplumun büyük kısmının işine yarayan hizmetler. Bu hizmetler kimi zaman devletin para kazandığı sadece halkın refah seviyesinin yükselmesi için yaptığı hizmetler de olabilir. Mesela huzur evleri, parklar bahçeler spor kompleksleri vs. Dediğimiz gibi birkaç bin kişinin anacak geçebildiği köprü ve otoyollar hizmet değil kamburdur. Toplumun cebine kambur olur. Hesabı yapılmadan kullanılan vergiler verimli olamaz ama gayet projeler ve hizmetler yapılabilir. Bundan alınan verim ve kalite, topluma faydası asıl önemli kıstastır. Ne kadar harcama o kadar vergi, ne kadar vergi o kadar büyük kamu bütçesi demek. Sonuç olarak bu kadar büyük bir havuz bir süre sonra devletin dahi sırtına yük olabilir. Yerinde ve doğru kararlar ile proje ve hizmetler gerçekleştirilmelidir. Benim senin kullanmadığımız yani toplumun geniş kesimine hitap etmeyen bir proje neden gerçekleşmektedir. Gerçekleşiyor ise ekonomik tabirle VERİMLİ olmalıdır. Bu sayede hizmet ve projeler devamlı olabilir. Yük olmadan ilerleyen hizmetler daha mutluluğu da beraberinde getirir. Hizmet yapacağım diye yapılan şeyler maalesef ki hizmet olamamaktadır. 3-5 tane dev köprü yapıp o köprüler halk tarafından kullanılmayacağına 1 köprü yapılsa herkes tarafından kullanılsa daha fazla mutluluk ve verimlilik getirmez mi? Elbette ekonomiden sorumlu kimseler bunu bizden daha iyi düşünüyorlardır(!). Verilen verginin peşine düşmez isteklerimizi belirtmezsek istem dışı hizmetler veya toplumun ufak kesimine hizmet eden projeler gerçekleşir. Biz de hizmet yapılıyor diye sevinir lakin hiçbir hizmetten yararlanmayacağımız gibi cebimize kambur alırız. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevr rezilliği ve Montrö (Türk Boğazları)

Özgür Bey yumuşama nasıl gidiyor ?

Ortadoğu'nun Yeni Kara Deliği