İmamoğlu yürüyor ? Nereye
Artık dönüşü yok
Kılıçdaroğlu ile beraber mi ona rağmen mi ?
İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak ve hapis
cezası istendi. Ama asıl mesele siyasi yasak ve hapis cezasından çok daha
farklı. Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki iktidar ve bu gücü elinde
bulunduranların onayı olmadan böyle bir karar asla alınamaz. Türkiye’deki
mahkemelerin yeri geldiği zaman birileri tarafından satın alınabildiğini bilmek
için alim olmaya gerek yok. Davanın hakiminin de son dakika değiştiğini basından
öğrenmiştik zaten. İktidar niçin Ekrem İmamoğlu’na böyle bir engelle karşı
karşıya bırakıyor sorusuna gelecek olursak, Cumhurbaşkanı’nın yarışmak
istemediği tek isim Ekrem İmamoğlu. Belli ki Cumhurbaşkanı siyasete 2023’ten
sonra da devam etmek istiyor bugün emeklilik düşünmüyorum açıklaması buna
işaret. İmamoğlu’nun seçim sürecine kadar bu tip davalarla oylanacağı belki de
son dakika istinaf mahkemesinden Yargıtay’dan itirazlar reddedilecek ve seçim
sathında İmamoğlu siyasi yasaklı hale gelecek. Böylece kendisi istese bile hem aday
olamayacak hem de belediye Başkanlığı düşürülmüş olacak. Buna en çok CHP’nin
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sevinir. Sanırım çok ender bir an Kemal
Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan aynı şeye seviniyorlar, Ekrem İmamoğlu’nun
siyasetle daha fazla meşgul olmaması.
İktidarın tek şansı Ekrem İmamoğlu’nun
engellemek. Çünkü önlerinde çok az seçenek var ya Ekrem İmamoğlu’na karşı
hiçbir engelleme kampanyası yürütmeyecekler ve Ekrem İmamoğlu belki de çok
başarılı hamlelerle iktidara doğru yürüyecek ya da hiçbir şey yapmamaktansa İmamoğlu’nu
siyasi olarak engellemeye çalışacaklar. İktidarın pek fazla bir seçenek
kalmadığı için ikinci seçeneğe başvurmuş olmaları bence gayet olağan. Mağduriyet
yaratıyorlar bu Ekrem İmamoğlu’nun işine gelir, söylemlerinin çok masalsı
olduğunu düşünüyorum. Eğer bu karar sadece karar olarak kalırsa evet birileri
Ekrem İmamoğlu’nu belki de korkutmaya çalışıyor ya da beceriksizler. Ama böyle
bir işe girişildiyse bunun neticelenmesi gerekir. Tabii Ekrem İmamoğlu bu
karara itiraz etti ve bununla mücadelede edecek, bunu kabul etmeyecektir. İmamoğlu’na oyun ve manevra sahası bırakmaktansa en üst perdeden üzerine
gidebilmek belki de ellerindeki tek seçenek. O yüzden Ekrem İmamoğlu’nun mağdur
olması ya da mağdur olmaması çok da kaçınılabilecek bir durum değil.
Ekrem İmamoğlu’nun önündeki seçenekler ise
daha az. Karara Belediye Başkanı olarak göğüs germek çok zor olacaktır. Aynı
zamanda bu kaos İmamoğlu’na Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanlığı
koltuğunun önümü açmıştır, bu bir fırsattır. Çünkü Cumhurbaşkanı adayı olacak
kimse eğer CHP içinden çıkacaksa bu CHP’nin doğal Genel Başkanı olmak
zorundadır. Öbür türlü aday olacak kimse altılı masanın kuklası olur ki altılı
masada bunu istiyor. Meral Hanım’ı hariç tutuyorum onun daha farklı planları
var gibi.
İmamoğlu bu karara Saraçhane’de milleti
toplayarak karşı çıktı. Tıpkı 31 Mart yerel seçimlerin yenilenmesinde olduğu
gibi halkı arkasına alarak göğüs germeyi tercih etti ki en doğru karar. Burada
gözden kaçırmamamız gereken bir şey var Meral Akşener’in herkesten ve her
şeyden önce reaksiyon alıp Ankara’dan kalkıp İstanbul’a gelmesi çok mühim bir
olaydır. Bu sırada kendi partisinin Genel Başkanı neredeyse hiçbir gerekliliği
olmamasına rağmen Almanya’da yapay zekâ turlarına katılıyor. Apar topar
programlarını iptal edip Almanya’dan İmamoğlu’na destek için geliyor. Bir
günlüğüne sanki CHP genel başkanı İmamoğlu’ymuş gibi hava esti. Kılıçdaroğlu
sırf bu yüzden reaksiyon aldı. Koltuk meselesi Türk siyasal hayatında her parti
için çok önemli olmuştur. Erdoğan önce Refah içindeki geleneksel kanatla
beraber Erbakan’ı yenmiş ardından parti içinde Abdullah Gülü pasif bir
pozisyona sokarak liderliğini sağlamlaştırdı. DYP koltuğu için Cindoruk ve
Çiller az mücadele etmedi mesela. Kılıçdaroğlu ’da koltuğu kolayca değil zoraki
olarak ele geçirdi. Baykal güle oynaya bırakmadı koltuğu. Aynı süreç İmamoğlu ve
Kılıçdaroğlu arasında yaşanacak mı? Bugün değilse de yarın, değişim kaçınılmaz.
Hala Ekrem İmamoğlu’nu İBB koltuğunda tutmaya çalışıyorlar. Ama boynuz kulağı çoktan geçti. Ekrem İmamoğlu’na yönelik kararın aleyhte olacağı partinin üst tepesindeki kimseler tarafından bence çok net tahmin edilmiştir. Bu tarihte partinin en kıymetlisini davada yalnız başına bırakmak maalesef ki art niyetli bir davranıştır. Senin yalnız bıraktığın adama bambaşka bir siyasi parti lideri destek çıkıyor. Akşener’in ve İmamoğlu’nun, Kılıçdaroğlu’na darbe yaptıklarını düşünmüyorum ama Ekrem İmamoğlu’nun da genel başkan olmayı aklından geçirdiği çok kesin. Velev ki ikisi birleşti ve onu indirme planları yaptılar. O tarihte Kılıçdar’da görevinin başında olup ana muhalefet koltuğuna ve alanına sahip çıksaydı. Siyaset hata kabul etmez.
İktidar yandaşları ve kullanışlı muhaliflerin hemen Kılıçdar saflarından birleşmeleri ise güldürücü. Devlet Bahçelinin'de sıra arkadaşını koruma çabaları, iktidarın altılı masaya ve kemal Kılıçdaroğlu adaylığına ülkeyi mahkûm etmeye çalıştıklarının göstergesi. Belli ki Kılıçdaroğlu İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olup olmamasıyla çok fazla ilgilenmiyor çünkü davanın böyle sonuçlanacağını düşünmüyormuş, bu akıl kârı değil. Velev ki böyle sonuçlanacak niçin yanımda değil ben bunun bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Parti koltuğunu kendi elinde kalabilmesi için her yolu deniyor. Ekrem İmamoğlu’nu her an yalnız bırakıyor sürekli ona İBB başkanı olduğunu hatırlatıyor. Belli ki bu olayla beraber İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasındaki çatlak giderek büyüyecek ve çok daha farklı olaylar izleyeceğiz. Eğer İmamoğlu İBB koltuğunda oturmaya devam ederse bu tarihi fırsatı hem kaçırmış olacak hem de iktidarla mücadelesinde daha zayıf bir araca mahkum olacak. Halbuki Kılıçdaroğlu yerinden edilse İmamoğlu hem Cumhurbaşkanı adayı hem de CHP’nin Genel Başkanı olacak. Bunun sonucunda belki de altılı masaya bile ihtiyaç kalmayacak. Ülkeyi Akşener İmamoğlu ittifakı yönetebilme potansiyeline ulaşacak. Sanıyorum Akşener’in tüm siyasi hesapları bu şekilde. Altılı masa bekleneni vermedi.
Özetle, iktidarın Ekrem İmamoğlu’nu
engellemekten başka bir şansı yok bunun içinde yapılabilecek her şeyi
deneyecekler çünkü kaybediyorlar ve duygusal davranmaya mecbur kalıyorlar. Denemek
çoğu zaman denememekten daha iyidir. İmamoğlu mağdur oluyor onu Cumhurbaşkanı
yapacaklar, çok büyük bir komplo teorisi. Her anlamda önünü kesebilirler çünkü
önünü kesmek isteyen iki genel başkan var birisi CHP Genel Başkanı bir diğeri Ak
Parti’nin Genel Başkanı bu ikisi de Ekrem İmamoğlu’nun mümkünse sabit bir yerde
oturmasını istiyorlar. Madem Cumhurbaşkanı olmak bu kadar kolay o zaman herkese
siyasi yasak ve hapis cezası versinler, herkes Cumhurbaşkanı olsun. Mağduriyet
her zaman zafer getirmez mağdur olan her zaman güçlü olmaz. Siyasette doğru
zamanda doğru şeyi yapmak önemlidir. Eğer Ekrem İmamoğlu siyasi yasaklı olursa
seçim sürecinde eli kolu bağlanırsa o zaman ne cevap vereceksiniz alın size
mağdur ne yapacak bu mağdur.
*Kılıçdar, Kılıçdaroğlu'nun benim nezdimde kısaltmasıdır.
İLGİLİ HABERLER
Siyasi yasak ve hapis cezası hk.
Kılıçdaroğlu'nun Almanya seferi sonrası İmamoğlu ziyareti
Kılıçdaroğlu'nun dava ve Almanya seferi hakkındaki iyimser açıklamaları
Yorumlar
Yorum Gönder