Erken seçim tartışması

Evet sanırım bir erken seçim olası..
 Sevgili okurlar bildiğiniz üzere siyaset alanım olmasa da belli bir bilgi birikimine ve fikre sahip olduğumu düşünüyorum ama bloğumda Türkiye siyasetine doğrudan ilişkin konuları ele hiçbir zaman almadım. Daha çok siyaset bilimine ilişkin konuları işledim. Bugün ülkede çokça dolanan bir konuyu değerlendirmek istiyorum. Kendi nazarımdan çıkarttığım fikirler. Çok da rayımdan çıkıyor sayılmam sonuçta gündemi meşgul eden bir olay bu. Şimdi gelelim Türkiye'deki erken seçim muhabbetlerine.
 Bildiğiniz üzere İyi Parti'nin de kurulması ile beraber muhalefet kendine bir alternatif oluşturup iktidar karşısında gayet güçlendi. 2018'deki genel seçimlerde bu zamana kadar görülmemiş bir başarı elde edildi. Her neyse yine doğrudan siyasete girmeyeceğim yanından sektirerek ilerlemeye çalışacağım. AK Parti'nin ilk zayıflıkları net olarak 2018 seçimlerinden öncesine dayanıyor. Gezi parkı olayları, fetö dershane ve fetö para araçlarının iktidar ile şiddetle çatışmasıyla başlayan zayıflık zaman zaman patlak vermiş bulunmakta. Aslına bakarsanız bu zayıflık epey gerilere gidiyor. Sonuçta kimse bir anda zayıflamaz. Bu kadar güçlü bir iktidar zamanla zayıflıyor. Belli bir eşik geçildikten sonra elbette hızlanmalar, patlamalar, sıçramalar olabilir. İktidar tüm bu zayıflıklarını 15 Temmuz darbe kalkışmasını bastırarak yenilemeyi veyahut yaraya merhem çalmayı iyi becermiştir. Sonuç olarak zayıflığın nedenleri başka bir yazının konusu olabilir çok detayına girmeyelim. Ve eninde sonunda 2020'deyiz bir ekonomik bunalım içerisindeyiz belki henüz bir krize girmedik ama girmeyeceğimizin garantisi yok. Aynı zamanda iktidar gücünü kaybetme korkusu ile beraber onlara ait olmayan her türlü değer ve yargıları, yine onlara oy vermeyen her türlü vatandaşı korkunç şekilde ötekileştirerek bu güç kaybetme korkusunu bastırmaya çalışmıştır hatta çalışmaktadır. Böyle bir durumda iktidar partisi ile yola çıkan çok önemli iki isimde iktidar partisine sırtlarını çevirmişlerdir. Yeni bir parti oluşumuyla Türk siyasetine düşmüşlerdir. Biri eski başbakan ve dışişleri bakanı bir diğeri ise çok önemli bakanlıklar yapmış bir isim. İktidar tüm bu saydıklarımızdan dolayı artık ciddi anlamda bir bunalıma girmiş bulunmakta. Siyasette olan tüm bu gerilim tüm bu iğrenç atmosfer vatandaşa sirayet etmiş bulunmakta. Özellikle de bu virüsün getirmiş olduğu ekonomik sıkıntılar, sosyal sıkıntılar yine siyasete vatandaşa yansımış bulunmakta. Türkiye'de şartlar normal gidiyor gibi gözüksede çok defa erken seçim kararı alınmıştır. Sanırım yakın tarihe baktığımızda seçimin süresi gelmeden erken seçim kararlarının sayısı epey fazladır. Hele ki böyle durumda iktidar erken seçim kararı elbette alacak ama bunu gücünü en çok arttırdığı aslına bakarsanız bir atış artık söz konusu olamaz. Gücünü daha iyi muhafaza edip kanamasını durduğu dönem desek daha doğru olur. Bu döneme denk getirecektir veyahut buna uğraşacaktır. Ortalıkta henüz hiçbir şey yokken iktidarın çıkıp darbe yapamazsınız, erken seçim olmayacak, Türkiye'de her şey normal, ekonomide ne gibi sıkıntılar varmış, diyerek muhalefetin bile bu kadar sert bir şekilde gündeme getirmediği konuları kamuoyuna açıklamıştır. Tablo gayet anlaşılır. Ükemizdeki siyasetçiler bu işi beceremedikleri için bu gibi sıkıntılarla çok defa karşılaştık korkarım ki karşılaşmaya da devam edeceğiz. Corona virüsün gelmiş olması da tabii seçimin dengesini değiştirebilir. Muhakkak 2023'e varılmadan bir seçim yapılacaktır, buz gibi bir gerçektir bu. Ama bunun zamanını ve vaktini dediğim gibi iktidar bir belirlemeye çalışacaktır, kendi lehine olabilecek bir zamanın belirleyip o zaman dilimi içinde seçimi oldu bittiye getirmesi gerekiyor. Zira belediye seçimlerinde iktidarın yediği darbe 18 yıldır hiçbir zaman yenilmemiştir. Ve korkarım ki seçim çok sıkıntılı geçecek. Bunu neye dayanarak söylüyorum açıklayım, geçen seçimlere baktığımız zaman İstanbul belediye seçimlerinde neler olduğunu hepimiz biliyoruz seçim tekrarı, iftiralar atıldı gibi. Ayrıca muhalefet büyükşehirlerin çok önemli bir kısmını almış bulunmakta. Buna rağmen iktidar yargı, yasama üzerinde ciddi bir güce sahip, zaten yürütmede tek bir kişinin dudağı arasında olduğu için seçimler korkunç baskılı ve sancılı geçebilir. Bu süreçte hepimizin dikkat etmesi gerekiyor. Olabilecek en ufak bir kıvılcıma aldanmamalıyız, provokasyona gelmemeliyiz, hiçbirimiz için iyi olmaz. Ülkemizde zaten yangınlar çok olası, bir de çıkıp buna odun atacak olursak korkunç sonuçlar doğabilir. Bilindiği üzere geçen seçimlerde bir sandık görevlisi vurularak öldürülmüştü ve yaralılarımız vardı aman geçmişi unutmayalım. Konuyu böylece kısaca özetlemiş olayım, bir genel çerçeve çizmiş oldum. Çok etliye sütlüye değmeden olan biteni anlatıp bir farkındalık kazandırmak istedim. Unutmayın sayın Erdoğan kaosu iyi evcilleştirir ve onu lehine çevirir. Bu zamana kadar düşmanlarla savaştı böylece iktidarda kaldı. Eğer önünde düşman ilan edecek biri yoksa gerekirse düşman veya kaos yaratıp onunla savaşır, kendi lehine çevirir aman dikkat edelim.  Linke tıklayarak bu yazımla ilişkili bir diğer konuya okuyabilirsiniz daha iyi anlamamızı sağlayacaktır, bknz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevr rezilliği ve Montrö (Türk Boğazları)

Özgür Bey yumuşama nasıl gidiyor ?

Ortadoğu'nun Yeni Kara Deliği