Özgür Bey yumuşama nasıl gidiyor ?

Zurnanın zırt dediği yer peki şimdi ne olacak ?

 Daha bakmadığımız bir yerden bakarsak, son yasaklar ile birlikte tehlikenin geldiği yer erken seçimden başka çare bırakmıyor. Devlet iyi yönetilmiyor, halk perişan, zam yoksa seçim var. Peki Özgür Bey de erken seçimi nasıl dayatacaksınız. Dayatacaksınız diyorum çünkü memleketin şu haliyle iktidar seçime falan gitmez. Bu zamana kadar yapılmayan neyi yapacaksınız da iktidar mecbur kalacak. Mecliste sayısal üstünlüğünüz yok e nasıl olacak peki soralım Özgür Bey'e ne yapacaksınız. Paşalar gibi 1-2 sene bekleyip seçim eğer gelirse seçimlerde yarım yamalak iş mi yapacaksınız. Bu ülkede kimse size iktidar vermez ya alırsınız ya Kılıçdaroğlu gibi oturursunuz. Anladığım kadarıyla Chp yönetimi oturup iktidarın açığını bekleyecek. Ya da kimsenin anlam veremediği şu miting yapma işini devam ettirecekler. Mitingler eski Türkiye adeti eğer seçim kazandırsaydı geçen genel seçimlerde psikolojik üstünlük muhalefetteydi ama bir şey çıkmadı, çıkmaz. 

 Halk olarak zaten su verenimiz yok bir de Özgür, Ekrem, Mansur Bey bir de yanlarına yeni seçilen Üsküdar belediye başkanını almışlar Paris'e olimpiyat izlemeye gitmişler. Hey Allah'ım hey. Memleketin kapılarını üzerimize kilitlediler tenezzül edip açıklama yapan yok, Instagram bir haftadır kapalı. Bizimkiler Avrupalılara nasıl şirin gözüksek de siyasi bağ kursak da oradan da şöyle olsa böyle olsa derdinler. Gel kardeşim gel Sinan Oğan gibi cehennemin kapıları üzerimize kapanmadan gel. 

 Dedim ya nereye kadar? ne yapacağız? vatandaş nereye kadar neyi bekleyecek? kimsenin bir şey bildiği yok. Herkes alsın başını baksın çaresine diyor hem iktidar hem muhalefet. Vatandaş yalnız kalıyorsa suç kimin öyle kürsüden üç beş kelime etmenin artık fayda vermediği bir noktadayız. 

 Sağ olsun Demokrat Kemal ! hem Chp içinde hem de kaybettiği Cb seçimi yoluyla üzerimize koca bir enkaz bıraktı. Ekrem ve Özgür Chp enkazını almayı istekli bir şekilde kabul ettilerse gereği yapılmalı. Daha ne yapsınlar canım diyenler nasıl bir dipsiz kuyuda olduklarının farkında değiller. Bu adamları hizmet etsin bizim söyleyemediklerimizi yapamadıklarımızı yapsınlar diye seçiyoruz, vatandaştan daha pasif olacaklarsa çekilsinler bir kenara. Bir amaç bir yöntem belirlesinler halkta gitsin arkalarına. Elbette halkın tüm bu eylemlerin içinde olması gerek. Nazım Hikmetin şu dizelerini hatırlamak lazım; 

"Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer

ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak

kabahat senin,

— demeğe de dilim varmıyor ama —

kabahatin çoğu senin, canım kardeşim"

 Öfkeli olmamız gerektiğini her şeyden fazlaca istemeye hakkımız olduğunu düşünlerdenim. Özgür Özel bu işten çıktı çıktı çıkamadı hepimize geçmiş olsun.