Soylu güzellemesi..oh oh

Bugün kendi düşüncelerimi ve kendi çıkarımlarımı sizinle paylaşmak istiyorum, eğer tabii siz de beni dinlerseniz. korkmayın kimseyi yoracak kadar uzun bir yazı değil az ve öz yazdım. Kimseye bir şey inandırmak gibi bir gayem yok sadece bazı hatırlatmalar yapmak isterim. 
 E tabii hâlâ neler konuşacağımı söylemedim, sanırım dün akşam İçişleri bakanının, kolonları inleten, meclisi ayağa kaldıran, zillet ittifakını kudurtan (!) birtakım konuşmaları olmuş. Konuşmanın konusuna ve olayın diğer bağlantılarına birazcık değinelim bakalım gerçekten de kolonlar mı inledi yoksa birileri tatmin mi edildi bunu görelim. Elbette konuşmada haklı olduğu noktalar vardı ama abartılması komik olduğu gibi dünkü konuşmalar unutulup bugün alkış tutmak da bizler için iki yüzlülük gibi. Belirtmek isterim ki terörle mücadele ülkenin tüm bakan, hükümet ve yetkililerin mecburi vazifesidir. Kimseyi vazifesini yaptığı için de alkışlamayız. Ama tebriği hak edeni güzelce tebrik etmesini biliriz. Evet Pkk terör örgütü Hdp ise propaganda aracıdır. Şimdi konuşmadan bazı kesitleri paylaşalım.
 "Örgüte istihbarat sağlayan, belediye kepçesiyle çukur, barikat kazan, belediye aracıyla terörist cenazesi kaldıran, bombalı eylem yaptıran, teröristin adını cadde ve sokaklara veren, belediye binasında roketatar ve silah depolayan, arka odadaki Kandil'in müfettişinden talimat alan adamlara, elinde silah yok ve mağarada yaşamıyor diye göz yummuyoruz."  Şimdi bu ülkede çözüm süreci denilen bir olay yaşandı. (Andımızı kaldırıldı ve T.C ibaresi kamu kurumlarının tabelalarından kaldırıldı vs.) Ve yukarıda sarf edilen cümlelerin tamamına bu süreçte müsaade edildi mi acaba ? Ben bilmiyorum (!) ama muhakkak bilen vardır. Şimdi o süreci şöyle bir gazete haberlerinden okuyun neler olmuş neler, mesela kaç şehit vermişiz ? Kaç eve ateş düşmüş ? Ülkeye bu olayın maddi ve manevi zararın ne kadar olmuş ? Pkk silah gömecek diyen yetkililer acaba süreç bittiğinde silahların filizlenip ağaç olduğunu görebilmiş mi ? Bu süreç Pkk terör örgütüne fırsat mı olmuş yoksa hezimet mi ? Çukurlar hendekler açacak hatta ve hatta çocukların oyuncak bebeklerine dahi bomba yerleştirecek fırsatı, vakti nereden bulmuşlar.

 Yani demem o ki çözüm süreci kime yaramış, yada daha doğrusu neden yaramış diye sormak bu sözleri cevaplamaya yeter diye düşünüyorum. Zira bu olaylar sanki hiç yaşanmamış, terör başı Öcalan'a gidilip sanki hiç silah gömme anlaşması yapılmamış gibi... Kalkıp yukarıdaki sözleri sarf etmek B12 vitamini eksikliği olan insanlar için mutluluk verici olabilir. Yanlışlar kabul edilseydi, biz bunları bunları yanlış yaptık ama bugün terörle mücadele etmek istiyoruz ve bunu yapmaya gayret ediyoruz gibi bir açıklama yapılıp bu sözler sarf edilseydi gerçekten ben de alkışlayabilirdim. Ama Devletin vardır bir bildiği bizim aklımız ermez...
 "Teröre çalışanlara göz yummuyoruz" Bu bu söze gelecek olursak. Evet eli silah tutan ,yüzü kapalı, eli kanlı terör örgütü ile gerçekten mücadele ediliyor buna bir sözüm yok, ama terörle mücadele sadece eli silah tutan insanları öldürmek değildir, terörle mücadelenin çok daha geniş ve derin kapsamlı bir mantığı vardır. Pkk silahlı eylemlere 1984 yılında başladığından beri zaten PKK ile silah gücüyle hatta belki 99'ta terörist başı Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesiyle mücadele edildi, hep mücadele edildi ama az ama çok. Yani Türkiye'nin terörle mücadelesi sadece Sayın Süleyman Soylu'ya ait bir kavram değil, sadece hükümete ait bir kavram değil. Türkiye yıllardır terör örgütü veya terör örgütleriyle mücadele eden bir ülke. Bunun dozajı çok daha farklı olabilir. Bu hükümet daha fazla terörist öldürmüş de olabilir ama bu, terörle mücadelede iyi olmayı gerektiriyorsa hatırlatmak isterim ki çok partili hayata geçildiğinden beri hiç kimse 18 yıldır iktidarda tek başına kalamadı. Bu da hiç bir partinin imkân ve gücünün AKP kadar kapsamlı ve güçlü olmadığını gösterir. Bugün iyi veya kötü terörle mücadele ediliyor dikkat edilmesi gereken nokta da şu Akp-Mhp ittifakı başladığından beri terörle daha sert mücadele ediliyor bu da ayrı bir detay. Ama terör sorunu Türkiye için sülük gibi baş etmesi de zor bitirilmesi de. Sonuçta Türkiye'nin terörü bitirdik açıklaması bir şey ifade etmiyor. Karşı taraf acaba biz yenildik diyor mu önemli olan bu. Yani terör başı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasına rağmen terörün bitmemesi aslında öyle mücadelenin sadece mermilerle olmadığının göstergesidir, bunun için bir fikir savaşı gereklidir. Her neyse buna burada nokta koyalım. Ama Sayın bakanımızın yerli ve milli olduğunu biliyoruz, Türkiye'nin manevi değerlerine sahip çıkmadığını söylemek kimsenin haddine değildir...

“Oooh! paralar PKK’ya gitmiyor, millete gidiyor. Oh, oh!” Aslında bu konuda çok fazla konuşmak istemiyorum ama konuşacağım. Sanırım burada kastettiği şey HDP'li belediyelerin PKK'ya imkan tanımaları maddi destek vermeleri, yani biz bunun önüne geçtik diyor. Kayyım atayarak bunun önüne geçtik diyor olmalıı. Biz bu Hdp'li belediyelerin bölgede PKK'ya fırsat ve imkan tanıdıkları biliyor muyuz evet biliyoruz. Kayımlar gerçekten bunun önüne geçiyor mu evet geçiyor. Demokratik mi hayır değil. Aslında sorulması gereken soruda madem paraların Pkk'ya gittiği biliniyordu neden yıllarca müsaade edildi.. Sorulması gereken fazlaca soru var ama boğulmamak gerekir. (Buradaki tek sıkıntı herhangi bir mahkeme görülmeden herhangi bir dava görülmeden belediye başkanının apar topar içeriye tıkılması. Gereken prosedür nasıl işliyorsa, hakkında dava açıp suçu ispatlanıp ceza almalı ama böyle olduğunda yeni bir belediye başkanı seçilmeli, galiba kayyum atamak, o belediyenin kontrolünü hükümete geçirmek için böyle bir yol izleniyor gibi) Buraya kadar her şey güzel (!) ama şehirler bir belediye gibi değil de adeta bir şirket gibi yönetildiği için sorun burada başlıyor. Yani aslında kaş yaparken göz çıkartılıyor. Hdp belediyeleri teröre yardım ediyor, kayyumlar ise odalarını lüks döşeyip belediye kaynaklarını israf ediyorlar.
 Bunun en büyük nedeni kayyum ile yönetilmesi. Herhangi bir şeffaflık yok, gerçi belediye başkanı ile yönetilen diğer illerde de bu yok da neyse.

 Ama asıl değinmek istediğim şey paraların millete gidiyor diye iddia edilmesi. Bana bir öğrenci olarak gelmiyor gelen varsa afiyet olsun. Bazı şeyleri fark edebilmek için sayısal veriler dokümanlar belgeler gerekmiyor, cüzdanını açıyorsun içine bakıyorsun veya ona buna olan borcunu topluyorsun. İlkokul matematiği ile yapıyorsun tüm bunları yani herhangi bir mali uzmanlığına gerek yok, sonucunda bu para bana geliyor mu gelmiyor mu bakıyorsun olay basit. Mesela hepimiz bazı büyük şirketlerin vergilerinin çatır çatır affedildiğini biliyor, bilmeyen varsa günaydın. Çok daha fazla örnek verebilirim ama gerek yok, dileyen internette bunları aratarak bulabilir. Yani evet gerçekten paralar PKK'ya gitmiyor bunun için hükümeti tebrik ederiz ama milletin cebine de gitmediğinde bence hem fikiriz. Nereye gittiğini sakına sormayın ! Çünkü devletin vardır bir bildiği. Bu paralarla tank yapıyoruz, uçak yapıyoruz, araba yapıyoruz, fabrikalar açıyoruz, dünyaya meydan okuyoruz... Pardon uyuya kalmışım. Alt tarafı bir küçük şehir belediye bütçesi, ne kadar fazla para olabilir ki tüm bunlar yapılabilsin. Belediye bütçesi halka hizmet etmek için ayrılır. Ama 10 liralık bir parkı 45 liraya yaparak değil. Biz buna hizmet değil başka bir şey diyoruz, siz onu bildiniz. 
 **Size şimdi şöyle bir özet yapıp genel bir toparlama yapmama izin verin. Sayın Süleyman Soylu bu kadar arşlara çıkartılıp alkışlanmasının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Benimle aynı fikirde olmayabilirsiniz sizin için terörle mücadelede olmazsa olmaz İçişleri bakanımız olabilir, o halde Sayın Süleyman Soylu'dan önce Türkiye terörle mücadele etmiyordu, 1999'ta terör elebaşının ülkeye getirilip adaya tıkılması tesadüfen gerçekleşmişti, örnekler çoğaltılabilir. Terör, ülkemizde çok uzun bir zamandır var ve çok uzun zamandır mücadele ediyoruz. Mücadelenin boyutları her zaman için tartışılır. Ama olay terörle mücadeleyi tek bir kişiye, partiye indirgemekle başlıyor, bu çok yanlış bir şey. Terörün diğer başı Osman Öcalan'ın televizyona çıkartılması hem de devlet televizyonuna, 2017 referandumunda yine Osman Öcalan'ın evet çağrıları, miting meydanlarında (Türkücü Şivan Perver) megri megri diye türküler söylenmesi, terör elebaşının tutuklu olduğu adadan mektup getirilip seçimlerde tarafsızlık çağrısı yapması...Tüm bu olaylar elbette ki Cehape döneminde yaşanmıştır. Hayır bu yalan (!) Fetö yaptı her şeyi, bunların hepsi komplo, Erdoğan iyi çevresi kötü, dış mihraklar bilerek yapıyor, devleti yıkmak istiyorlar falan filan...Afiyet olsun. Öz eleştiri yapmak gerekirse maalesef ki terör ile mücadele görüyoruz ki belki 2018'den beri hız kazansa da söylenen sözler sadece tatmin edicidir. Birilerini tatmin eder zira Twitter'da sanki Mekke-Medine fetih edilmiş, Pkk bitmiş gibi taglar açılıp güzellemeler yapıldı, bu süreç daha da ballandırılacak gibi. Sanki daha düne kadar ülkenin dört yanında bombalar patlamıyormuş gibi söylemler ve gereksiz gururlanmalar bana dokunuyor. Ama bizim milletimiz gazla çalışıyor yani tribünlere en güzel şekilde oynayanı, en haklı, en emektar ve en doğru olarak görmekteyiz. İyi bir hatipseniz ve size inanmak için bekleyen bir ordu insan varsa konunun ne oldu veya geçmişte neler yaşandığı, bugün ne yapıldığının herhangi bir önemi yoktur onları her şeye her zaman inandırabilirsiniz. Buna inanmayanlar teröristlerle yan yana konularak vatan haini ilan edilir. Sayın bakanı beğenmeyen, takdir etmeyen sizce nedir ? Ya vatan haini ya Pkk'lıdır çünkü başka bir alternatifiniz yok. Takdir edin, alkışlayın her şeye de muhalif olmayın yauv koyun olun koyun. Çünkü böyle mutlu olunur. Ya Sayın Soylu giderse terörle nasıl mücadele edilecek, biraz mantıklı olun yahu, yoksa hazmedemiyor musunuz(!) 


Açıklamak istediğim cümleler ve konu başlıkları başlıca bunlardı. Zaten yazımın kalanında da konuşmanın bütün atmosferinden bahsettiğimi düşünüyorum. Eğer bu yazı tutarsa ve çokça okunursa neden Bahçeli'nin Hdp kapatılmalıdır söylemine bir bakış atmayalım.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevr rezilliği ve Montrö (Türk Boğazları)

Özgür Bey yumuşama nasıl gidiyor ?

Ortadoğu'nun Yeni Kara Deliği